AİK Yazılar 21.YÜZYILIN EN BÜYÜK SAVAŞI: KADINA ŞİDDET

21.YÜZYILIN EN BÜYÜK SAVAŞI: KADINA ŞİDDET

Categories:

Sözlerime Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözü ile başlamak istiyorum; ”Şuna inanmak lazımdır ki,Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.”


Başlığımda kadına şiddet için 21.yüzyılın en büyük savaşı ifadesini kullandım fakat asırlardır kadınların
gördüğü muammele ne yazık ki bu savaşın çağımıza özgü olmadığının en büyük kanıtıdır. Çeşitli
hastalıklara tedavi bulan,teknolojiyle çığır açan insanoğlu ne yazık ki kadınlara karşı içlerinde
benimsedikleri aşağılayıcı ve küçümseyici tavıra çare bulamadıkları gibi,günden güne çirkinleşen
psikolojik ve fiziksel şiddet eğilimlerini daha da arttırdıklarını görüyoruz. Yaşadığımız coğrafya
sebebiyle bu şiddet olaylarını her gün gazete manşetlerinde,sosyal medyada,akşam haberlerinde
hatta ne yazık ki artık sokakta yürürken bile görebiliyoruz. Birleşmiş Milletler’in (BM) raporuna göre
küresel ölçekte, 736 milyon kadın (neredeyse üç kişiden biri) hayatlarında en az bir kez fiziksel veya
cinsel istismara, partner dışı cinsel şiddete veya her ikisine birden maruz kalmış. Şiddete maruz kalan
kadınlarda depresyon, anksiyete bozuklukları, plansız gebelikler, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve
HIV oranları artarken, şiddet bittikten sonra bile devam edebilen birçok sağlık sorununun ortaya
çıkıyor. Kadınlara yönelik şiddetin çoğu, mevcut veya eski kocaları tarafından gerçekleştirilmiş. Dünya
genelinde 15 yaş ve üstü 640 milyondan fazla kadın, birlikte olduğu kişinin şiddetine maruz kalmış.
Kadına yönelik şiddet Özellikle Afrika ve Orta Doğu ülkelerinde daha yaygın bir halde. Dünya
genelinde en kadına şiddetin en fazla olduğu ülke ise Pakistan oldu. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma
Örgütü’nün (OECD) 2019 yılı verilerine göre, kadına şiddetin yaygın olduğu ülkeler arasında Türkiye
de var. Cinsiyet ayrımcılığının en fazla olduğu ülkeler arasında yer alan Türkiye, 129 ülkenin yer aldığı
listede 26. sırada yer alıyor. OECD’ye göre, Türkiye’de 2019 yılında kadınların yüzde 38’i herhangi
yakın bir partneri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldı. OECD’nin raporunda yer alan
dikkat çekici bir başka detay ise, Türkiye’de bir kocanın veya partnerin belirli koşullar altında eşinin
dövmesinin haklı olduğunu kabul eden kadınların oranının yüzde 13,3 olması. Türkiye bu kategoride
152 ülke arasında 94. sırada yer aldı. Peki ya çoğumuzun hayallerini süsleyen avrupa ve amerika
kıtalarında işler nasıl? Oralarda her şey hayal ettiğimiz gibi mi? Sanmıyorum.

Kadına şiddet oranında Türkiye’nin ardından yüzde 37 ile Kolombiya geliyor. Ardından Kosta Rika ve
ABD yüzde 36 ile sıralanıyor. Dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden ABD’de kadınların yüzde
36’sının ömürlerinden en az bir kere erkeklerin fiziksel ve/veya cinsel şiddetine maruz kalması dikkat
çekiyor. Yine hayat standardının oldukça yüksek olduğu ülkelerden Yeni Zelanda’da kadına şiddet
oranı yüzde 35. Amerika’ya bu konuda biraz daha fazla değinmek istiyorum. Günlük ortalama 3
kadın cinayetinin yaşandığı, “cinsel saldırı konusunda kadınlar için en tehlikeli 10 ülke” arasında yer
alan ABD’de, aile içi şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün artış gösteriyor. ABD’deki kadınlar, çok
sayıda kadın hakları örgütleri ve aktivistlerin öncülüğündeki çabalara rağmen aile içi şiddetin kurbanı
olmaya devam ediyor. Konuya ilişkin hazırlanan raporlarda, fiziksel şiddet ve cinsel saldırılara maruz
kalan kadınlara ekonomik, psikolojik ve sosyal destek için ayrılan kaynakların yeterli olmadığı, bu
durumun şiddet gören kadınları fiziksel ve ekonomik güvenlik açısından çaresiz bıraktığı belirtiliyor.
ABD, “kadınların cinsel saldırı konusunda en fazla risk altında olduğu ülkeler” listesinde ilk 10 ülke
arasında bulunuyor. Kayıtlara göre, ABD’de her 4 kadından 1’i eşi veya sevgilisi tarafından dövülme,
yakılma veya boğulma gibi ciddi yaralanmalara sebebiyet verecek fiziksel şiddete maruz kalırken,
yaralanan kadınların sadece yüzde 34’ü hastane veya sağlık polikliniğine giderek tıbbi yardım alıyor.

Fiziksel şiddet gören kadınların en fazla 18-24 yaş grubunda oldukları dikkati çekerken, Ulusal Aile İçi
Şiddet Hattı’na günde ortalama 20 bin fiziksel şiddet ihbarı geldiği belirtiliyor. Diğer taraftan, fiziksel
şiddet gören kadınların ortalama yüzde 40’ı sağlık gerekçeleriyle işini kaybederken, aile içi şiddet
olayları ABD ekonomisine yıllık 8,3 milyar dolara mal oluyor. Dünya genelinde kadınların en fazla
maruz kaldığı şiddet türlerinden biri olan “cinsel saldırı” da Amerikan toplumunda en büyük sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Colorado merkezli Aile İçi Şiddete Karşı Ulusal Koalisyon
(NCADV) adlı kuruluşun hazırladığı raporda, ABD’deki her 5 kadından 1’inin hayatında en az bir kez
tecavüze uğradığı, bu saldırıların yüzde 46,7’sinin tanıdık ve akrabalar, yüzde 45,4’ünün ise eski eş
veya sevgili tarafından gerçekleştirildiği belirtiliyor. Washington merkezli Tecavüz İstismarı Ensest
Ulusal Ağı adlı kuruluşun kayıtlarına göre, ABD’de yılda ortalama 433 bin 600 tecavüz vakası
yaşanırken, tecavüze uğrayan kadınların yüzde 54’ü 18-34 yaş aralığında bulunuyor. Bu kadınların
yüzde 15’i ise 12-17 yaş aralığındaki çocuk kurbanlardan oluşuyor. Cinsel saldırıya uğrayan kadınların
yüzde 94’ünde travma sonrası stres bozukluğunun baş gösterdiği, yüzde 33’ünün en az bir kere
intihar etmeyi düşündüğü ve yüzde 13’ünün de intihara teşebbüs ettiği bildiriliyor. Yazımın sonlarına
yaklaşırken tabiiki Avrupa’ya değinmeden olmaz. Avrupa kıtasında kadına şiddetin en yaygın olduğu ülke Moldova. Moldova’da kadınların yüzde 45,5’i şiddete maruz kalıyor. AB üyesi veya aday ülke olmayan Moldova hesaba katılmadığında ise Avrupa’nın zirvesinde Türkiye yer alıyor. Kadına şiddetin en az olduğu ülke ise Kanada. Kanada’da 2019 yılında hayatının bir döneminde yakın bir partnerinden fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 1,9. Sosyal medyaya çok yansımamasına rağmen birçok Avrupa ülkesinde de kadına şiddet oranının yüksek olması dikkat çekiyor. Buna göre Letonya ve Danimarka’da kadına şiddet oranı yüzde 32. Bu oran Finlandiya’da yüzde 30 ve İngiltere’de yüzde 29. Kadına şiddet oranı diğer ülkelerde ise şöyle: İsveç yüzde 28, Norveç yüzde 27, Hollanda yüzde 25, Belçika yüzde 24, Almanya yüzde 22, İtalya ve Yunanistan yüzde 19, Japonya yüzde 15 ve Meksika yüzde 14. Elbette bu kıtanın daha derinine ineceğim çünkü araştırdıkça oldukça şaşırtan bilgilere
rastlıyorum,örneğin;Eurostat’ın rakamlarına göre, kadına şiddetin her alanda yaygın olarak
görüldüğü Fransa’da 2019 yılı başından bu yana en az 130 kadın eski eşi ya da sevgilisi tarafından
öldürüldü. Bu rakam 2017 yılında 123 kadın iken, geçtiğimiz sene ise 108 olarak kayıtlara geçti.
Fransa’da her yıl yaklaşık 200 bin kadının şiddet mağduru olduğu ifade ediliyor. Almanya’’da “Kadına
Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” kapsamında yayımlanan rakamlar da ülkede
kadına şiddetin büyük bir sorun olduğunu ortaya koymuş. Ülkede 2018 yılında tecavüz, taciz ve zorla
fuhuş mağduru 114 binden fazla kadın olduğu belirtilirken, yine geçen sene üç günde bir kadının yani
122 kadının öldürüldüğü duyuruldu. İtalya’da ise İtalyan Araştırma Enstitüsü tarafından yayınlanan
rakamlarda kadın cinayetlerinin artış gösterdiği belirtilmiş. Son beş yılda 538 bin kadının eşleri
tarafından fiziksel veya cinsel istismar gördüğünü duyuran enstitü, geçen sene 142 kadının
öldürüldüğünü açıklamış. Bu arada Romanya ise milyon kişi başına düşen kadın cinayeti sayısında
4.3‘lük oranla Avrupa’nın en yüksek seviyesine sahip. Buna göre, Romanya’yı 4.2 ile Macaristan, 3.6
ile ise cinsiyet eşitliği bakımından örnek gösterilen Finlandiya takip ediyor. Geçtiğimiz yıl, İngiltere
genelinde aile içi şiddete bağlı cinayetlerde kadın ve erkek 173 kişi öldü. Bu rakamın büyük bir
kısmının kadın olduğu belirtildi. Kadın örgütlerinin rakamlarına göre ise 2019 yılı başından bu yana
öldürülen sadece kadın sayısı ise 90. Öte yandan Kuzey İrlanda’yı, Birleşik Krallığın geri kalanından
ayırırsak milyon kişi başına düşen kadın cinayeti sayısı 4.2 olarak belirtiliyor. Bu ortalama İskoçya,
İngiltere veya Galler’deki ortalamaya kıyasla çok daha yüksek. Bu içler acısı tablo sadece Amerika ve
Avrupayı kapsıyor bunun birde Orta Doğu ve Asya kıtaları var oraya hiç değinmedim bile ama
dudağımızı uçuklatan verilere sahip olduğuna eminim. Ne yazık ki ben burada ne yazarsam
yazayım,sokaklarda,caddelerde ne protestolar yapılırsa yapılsın,kim ne söylerse söylesin asırlardır
değişmeyen ve her geçen gün daha kötü bir hal alan kadına şiddet asla son bulmayacak. Farklı
gezegenlerde yaşam bulan insanoğlu kadına şiddete çözüm bulamıyorsa yıkılsın Dünya enkazını
görelim. Yazımı başladığım gibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözüyle noktalamak istiyorum.

“Ey kahraman Türk kadını sen yerde sürünmeye değil,omuzlar üzerinde göklere yükselmeye
layıksın”

KAYNAKÇA
www.euronews.com
Kadın dayanışma vakfı kadına yönelik şiddet raporu
www.wikipedia.com

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir