Avrupa Birliği ekonomik temelli bir kuruluştur. Öncesinde Robert Schumann’ın idealleri, sonrasında ise bu idealleri benimseyen bir grup devlet adamının, 1951’de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nu kurmasıyla temelleri atılmıştır. Bu topluluk, savaşın hammaddeleri üzerinden bir barış gerçekleştirmeyi amaçlamıştır.
Belçika, Federal Almanya, Fransa, İtalya, Lüksemburg ve Hollanda topluluğun ilk üyeleri olmuşlardır. Zaten Almanya ve Fransa uzun bir süre boyunca ekonomik anlamda Avrupa için önem teşkil etmiştir. Günümüzde, AB’ye baktığımız zaman en önemli ülke Almanya’dır çünkü finansal destek uzun bir zaman boyunca Almanya tarafından sağlanmıştır. Birçok Avrupa Birliği proje ve yardımın fonlanmasında en büyük maddi katkıyı da yine Almanya sağlamıştır.

Daha sonra, topluluk, yerini Avrupa Ekonomik Topluluğu’na bırakmıştır. Bu topluluk diğer ülkeler için daha cezbedici olmuştur. Bunun sebebi de üye ülkelerin kendi aralarında gümrük vergisini kaldırması ve yeni politikalar geliştirmesidir. İngiltere, İrlanda ve Danimarka bu topluluğa katılmış ve ilk genişleme 1973 yılında gerçekleşmiştir.
Sovyetler Birliği’nin yıkılması bu topluluğun birbirine olan bağlılığının artmasına zemin oluşturmuştur. 1992 Maastricht Antlaşması ile topluluk yetkilerini genişletmiş ve Avrupa Birliği olarak yerini almıştır.
2020 yılında Birleşik Krallık Avrupa Birliği’nden ayrılmayı tercih etmiştir. Bunun sebebi olarak da artık AB’nin kendilerine bir katkısı olmadığı şeklinde bildirdikleri görüştür.
Genel anlamıyla Avrupa Birliği; ekonomik bir birlik sağlanması amacıyla, savaş sonrasında farklı isimler ve farklı amaçlarla bir araya gelmiş olup günün sonunda ise görev ve misyonlarını genişleterek günümüzdeki Avrupa Birliği olmuştur.

Afrika birliği ise AB’den çok farklı bir amaç için toplanmıştır. Afrika’nın bağımsızlığı sonrası bir araya gelen 32 ülke ile başlamıştır. Amaçları; Afrika’nın özgür, eşit ve adaletli bir şekilde diğer ülkelere karşı temsil edilmesi ve aynı zamanda ülkelerin iç dinamiklerinin de bu şekilde olması üzerinedir.
Bu birlik Pan-Afrikanizm’i oluşturmaya ve bunu yaymaya çalışmıştır. Tüzüklerinden de anlaşılacağı gibi amaç, eşit ve adaletli bir toplum yaratabilmek ve büyük bir Afrika Birliği oluşturmaktır. Yıllarca yaşadıkları sömürüden kurtulmak ve üstlerine yapışan sömürge devlet sıfatını atarak bağımsız bir şekilde uluslararası arenada rüştlerini ispat etmek istemişlerdir.