Bu yazımızda Kuzey Avrupa’nın iki önemli ülkesinin (İsveç ve Finlandiya) tarafsızlık politikalarını
bırakıp Kuzey Atlantik Paktı’na (NATO) üyelik sürecini başlatmalarının sebeplerini, Türkiye’nin bu
iki ülkenin üyeliklerine sıcak bakmamasını açıklamasının altında yatan sebepleri, Türk tarafından
alınan bu aksiyonun ülkeler arası ilişkileri nasıl etkileyeceğini irdeleyeceğiz.
Giriş:
1947-1991 Soğuk Savaş döneminden bu yana Finlandiya ve İsveç’in uyguladıkları dış
politikalar birbirine benzerlik gösterirken, diğer Doğu Avrupa ülkelerine göre farklı idi.
Tarafsızlık politikası uygulayarak ne NATO üyesi oldular, ne de Varşova Paktı’na katılmak
istediler. Her iki ülkenin jeopolitik konumları gereği böyle bir tutum izlemesi dönemin
konjonktürüne göre uygulanabilir bir politika olarak görünüyordu zira Finlandiya’nın Rusya
ile 1340 kilometre sınırının olması ve olası bir Rus saldırısına karşı askerî güçlerinin yetersiz
olması zaman zaman NATO’ya girmesi konusunda bu iki ülkeyi düşünmeye iterken, yine o
dönemin şartlarına göre dillendirmekten çekinmişlerdir.
2014- Günümüz Dönemi:
Rusya’nın Doğu Avrupa’da sergilediği yayılmacı politikalar başta Kırım’ı ilhak etmesiyle
başlamış, sonrasında Ukrayna’nın Luhansk ve Donetsk bölgelerini ayrılıkçı grupların da
desteğiyle işgal çabalarıyla devam etmiştir. Rusya’nın girişimleri başta Avrupa Birliği ve
NATO kanadında büyük rahatsızlık uyandırmış, uyguladıkları birtakım ekonomik ve
diplomatik yaptırımlarla Ukrayna’nın yanında olduklarını göstermişlerdir. İşte bu durumda
Rusların yayılmacı politikasından rahatsız olan İsveç ve Finlandiya, uzun zamandır
uyguladıkları tarafsızlık politikasından vazgeçmişler, olası bir Rus saldırısını bertaraf etmek
amacıyla Kuzey Atlantik Paktı’na üye olmak istemişlerdir. Bu durum şüphesiz NATO’nun da
işine gelmektedir zira 1340 kilometre ile Rusya komşuluğu yapan Finlandiya’ya teçhizat,
silah, asker vs… ikmal gücü sağlamak Rusya’nın yayılmacı politikalarını engellemek için bir
avantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Üyeliğin hukuksal boyutuna gelecek olursak: NATO’ya yeni bir ülkenin üyeliği için oy birliği usulü uygulanmaktadır ve yürürlüğe girmek için üye ülkelerin meclislerinden geçmek zorundadır. Türkiye’nin devreye girmesi de bu noktada başlamaktadır. Finlandiya ve İsveç’in
başta Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olmak üzere PKK, PYD, YPG terör örgütlerini
desteklediği gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nisan aylarında yaptığı açıklama ile bu
iki ülkenin NATO üyeliğine sıcak bakmadığı resmîleşmiş, bu beyanların ardından diplomatik
birtakım görüşmelerle Türkiye’nin çekinceleri ve istedikleri masaya yatırılmıştır.