AİK Yazılar Genel Olarak Anglo Sakson Hukuk Sistemi

Genel Olarak Anglo Sakson Hukuk Sistemi

amerikan-yüksek-mahkemesi
Categories:

Anglo-Sakson Hukuk Sistemi

Anglo-Sakson Hukuk Sistemi Birleşik Krallıkta doğan sonrasında ABD, Avustralya, Güney Afrika, Hindistan ve bazı eski Birleşik Krallık sömürgelerinde uygulanan bir hukuk sistemidir. Bu hukuk sisteminin en önemli özelliği içtihatlarla oluşmasıdır. Hakimlerin, geçmişte benzer olaylara verilmiş olan kararlarla bağlı olup elindeki somut olaya uygulaması ile gelişmiştir. Bu sebeple Anglo-Sakson Hukukuna “yargıçlarca oluşturulmuş hukuk” anlamına gelen “judge-made law” da denir. Bu sistemde hukuk, örf ve âdet kuralları, çok sayıda mahkeme kararı ve dağınık haldeki çeşitli kanunlardan meydana gelmektedir. Kıta Avrupası Hukuk Sistemi’nde gerçekleşen kodifikasyon çalışmaları Anglo-Sakson Hukuk Sistemi’nde gerçekleşmemiştir. Anglo-Sakson Hukuk Sistemi’nde adli yargı-idari yargı ayrımı ya da özel hukuk-kamu hukuku ayrımı yoktur. Yargı birliği sistemi geçerlidir.

ABD Hukuk Sistemi

ABD hukuk sistemi İngiliz hukukundan miras alınmıştır. Çekişmeli yargı sistemine dayanmaktadır. Çekişmeli yargı sisteminde taraflar davalarına ilişkin iddialarını, delillerini, tanıklarını tarafsız bir jüri önünde sunarlar. Taraflar davalarda genellikle avukatlar tarafından savunulmaktadır. Dava için getirilen argümanlar avukatlar tarafından jüriyi ikna etmek için kullanılmakta ve bu argümanlar hâkimin önüne sunulmaktadır. ABD, federal düzenlemelerin üstünlüğüne dayalı ancak her eyaletin kendi hukuk sistemini oluşturabildiği bir hukuk sistemine sahiptir. ABD hukukunun bu özelliğinden dolayı federal ve eyalet düzeyinde hukukun kaynakları ele alınır. Her eyaletin kendi anayasası ve yasama, yürütme ve yargı organı vardır. ABD hukukunun asli kaynaklarını: federal anayasa ve eyalet anayasaları, federal yasalar ve eyalet yasaları, federal ve eyalet düzenleyici otorite düzenlemeleri ile federal ve eyalet düzeyinde Common Law oluşturur.

Common Law

Geçmişteki İngiliz egemenliğinden dolayı ABD’de İngilizlere ait birçok kültür ögesimiras kalmıştır. Bunlardan birisini de İngiliz hukuk sistemi ve bununla ayrılmaz nitelikte olan Common Law oluşturur. Common Law sistematik hukuk kuralları veya yasal düzenlemeler yerine geçmiş mahkeme kararlarını esas alan, kamu yararına uygun şekilde yargıcın kendi fikirlerini uygulayarak karar verdiği, birike birike oluşan hukuk olarak tanımlanmaktadır. Common Lawda yargıç emsal kararları izlemek zorundadır. Ancak sağlam gerekçeler sunarsa emsal kararlardan dönülmektedir. Federal Common Law daha çok uluslararası ilişkiler, deniz hukuku ve ABD hükümetinin malları, hakları ve borçları alanlarında uygulama yeri bulur. Eyalet Common Law’ı özellikle haksız fiil ve sözleşme hukuku alanında Federal Common Law’a göre daha geniş bir uygulama alanı bulmaktadır. U.S Supreme Court bir kararında federal mahkemelerin eyalet hukukuna ilişkin bir konuda Eyalet Common Law’ını takip etmeleri gerektiğine karar vermiştir.

ABD Hukukunda Normlar Hiyerarşisi

  1. Anayasa    
  2. Federal Yasalar    
  3. Federal düzenleyici otorite kuralları                     
  4. Federal Common Law 
  5. Eyalet Anayasaları 
  6. Eyalet yasaları ve mahkeme kuralları       
  7. Eyalet düzenleyici otorite kuralları
  8. Eyalet Common Law, ABD hukukunda da aynı seviyedeki hukuk kuralları.
amerikan-hukuku

Yargı Sistemi

Diğer hukuk sistemlerinde olduğu gibi her mahkemenin bakabileceği ve çözümleyebileceği davalara göre yetki alanı vardır.

Mahkemeler

ABD hukukunda yargı sistemi federal yargı sistemi ve eyalet yargı sistemi olmak üzere iki başlıkta incelenmelidir.

Mahkemeler de federal mahkemeler ve eyalet mahkemeleri olmak üzere temelde ikiye ayrılmaktadır. Mahkemelerin bu şekilde ayrılmasının en temel sebebi ise federal düzenden ayrı olarak her eyaletin kendi yasama, yürütme ve yargı organının olmasıdır. Mahkemelerin çalışma alanlarına “yetki alanı” denmektedir. Genel yetki alanına sahip bir mahkeme ceza ve hukuk davalarına bakmaktadır. Özel mahkemeler ise yetki alanları özel ve sınırlı olan mahkemelerdir. Bu mahkemeler daha sınırlı yetkilere sahiptir. Vergi mahkemesi bir örnektir. Eyaletler içinde faaliyet gösteren genel yetkili mahkemeler 10.000$ ya da daha az zararı içeren davalara bakarlar.

Alt derece mahkemelerinin vermiş olduğu kararlara karşı üst derece mahkemelerine itiraz yolu ile başvurulabilir. Üst derece mahkemesi alt derece mahkemesinin vermiş olduğu kararı dosya üzerinden inceler. Alt derece mahkemesinin yapmış olduğu işlemleri tekrarlamaz. Örneğin tekrardan bilirkişi raporu istemez. Mahkeme özellikle itiraz konusu   olan hususları dikkate alır ve inceler. Üst derece mahkemesi genellikle üç hâkimden oluşur. Alt derece mahkemesinin vermiş olduğu kararların telafisi mümkün olmayan zarara yol açıp açmadığını araştırır. Mahkeme, yapmış olduğu inceleme ve araştırma sonucunda alt derece mahkemesinin kararını onaylayabilir ya da yeniden görüşülmek üzere bozabilir.

Federal Yargı Sistemi

Federal yargıçlar birkaç istisna dışında emekli olana kadar, ölene kadar veya istifa edene kadar çalışmaktadır. Bu yargıçların davranışlarını belirleyen katı kurallar vardır.  Anayasa yargıçları iyi davranış ile hareket etmeye çağırmakta ve aksi durumda uygunsuz ve cezai davranıştan dolayı görevden alınabilmektedirler. Yargıçlar adeta bir akademisyen gibi kabul edilir. Hukuk dersi vererek, topluma karışarak zaman geçirirler. Emekli hakimler davaya yardımcı olmak için tam veya yarı zamanlı olarak çağırılabilmektedir. Federal yargıçlar Başkan tarafından atanır ve Senato tarafından onaylanır ve ücretleri de Kongre tarafından belirlenir.

Her mahkemede normal görevlerine ek olarak bazı idari işlerle de ilgilenen bir Baş Yargıç vardır. Baş Yargıç genellikle o mahkemede en uzun süre görev yapan yargıçtır. Bölge ve temyiz mahkemelerinin Baş Yargıcı 65 yaşın altında olmalıdır. Ayrıca en fazla 7 yıl Baş Yargıçlık yapılabilir ve 70 yaş sınırı geçilemez niteliktedir. Ayrıca her mahkemenin de katipler, yardımcılar gibi kendi çalışanları vardır.

trial-justice-gavel

Federal Yargı Sisteminde Mahkemeler

Federal yargı sistemine dahil 3 tane mahkeme bulunmaktadır. Bunlardan ilki Federal Bölge Mahkemeleri’dir (The Federal District Courts). Federal sistemin alt dereceli genel mahkemesidir. Hukuk ve ceza davalarına bakmaktadır. Bakabileceği hukuk davaları:

  1. ABD’nin taraf olduğu hukuk davaları
  2.  50.000$ ya da daha az zararı içeren davalar
  3.  ABD anayasası, anlaşmalar ve federal düzenlemelerden kaynaklanan hukuk davaları ile sınırlandırılmıştır.  Federal Bölge Mahkemeleri hemen hemen her eyalette bulunmaktadır.

İkincisi ABD Temyiz Mahkemesidir (U.S Courts of Appeals). Federal Bölge Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararlara karşı temyiz yolu ile bu mahkemeye başvurulabilir. ABD genelinde federal bölgeler 12 ayrı alana ayrılmıştır. Her alanda bir tane olmak üzere 13 tane temyiz mahkemesi vardır. 13 temyiz mahkemesinden yalnızca biri federal bölgede yer alır. Federal bölgede yer alan bu temyiz mahkemesinin kararlarına karşı yüksek mahkemeye (U.S Supreme Court) başvurulabilmektedir.

Üçüncüsü ise ABD Üst Derece Mahkemesi’dir (US Supreme Court). ABD anayasasında düzenlenmiş tek üst dereceli mahkemedir. Anayasada yer almasa da mahkeme 1803 yılında Marbury v. Madison kararıyla anayasaya uygunluk denetimi yetkisinin kendisinde olduğunu kabul etmiştir. Bunun yanında bazı davalara ilk derece mahkemesi olarak bakmaktadır.

Eyalet Yargı Sistemi

Federal yargı sisteminden bağımsız, eyalet sınırları içerisinde yargılama yapma yetkisine sahip mahkemeler vardır. Bunlar 4 tanedir.

Birincisi Genel Alt Derece Mahkemeleridir. Bu mahkemeler ceza ve hukuk davalarına bakmaktadır. Eyaletlerin çoğunda eyalet genel alt derece mahkemesi bulunmaktadır. Ayrıca Federal Bölge Mahkemelerinin yetki alanı dışındaki tüm ceza ve hukuk davalarına da bakmaktadır.

İkincisi Özel Mahkemelerdir. Eyaletlerin çoğu sınırlı yargı yetkisine sahip özel mahkemelere sahiptir. Örneğin 18 yaş altı insanları yargılamak üzere çocuk mahkemeleri bulunmaktadır.

Üçüncüsü Eyalet Temyiz Mahkemesidir. Federal Temyiz Mahkemesine benzer bir mahkemedir. Genel alt derece mahkemelerinin ve özel mahkemelerin vermiş olduğu kararlara karşı temyiz başvurusu bu mahkemelere yapılır.

Dördüncüsü ise Eyalet Üst Derece Mahkemesidir (State Supreme Court). Eyaletlerdeki üst derece mahkemesidir. Eyalet anayasalarına uygunluğu denetler ve temyiz mahkemesinden geçen bazı davalara bakar.

courthouse-of-new-york-state

Jüri

ABD hukukunda Kıta Avrupası Hukuk Sisteminden farklı olarak jüriler bulunmaktadır. Genellikle ceza davalarında 12, hukuk davalarında 6 tane jüri üyesi bulunmaktadır. Jüri seçimi “Jury Selection and Service Act” isimli yasayla düzenlenmiştir. Jüriler seçmen listesinden ve sürücü belgesine sahip olanlar arasından seçilmektedir. Bu şekilde seçilmenin adı “çağrılmaktır.” Çağrılan bir jüri, muaf tutulmak için bir anket doldurmalıdır. Federal Bölge Mahkemesi seçmen listesinden 1000 kişilik aday jüri listesi hazırlar. Daha sonra bu listeden jüri sayısının yaklaşık iki katı kadar jüri seçilmektedir. Daha sonra taraflar bu jürilerin belli bir adedini hiçbir sebep göstermeksizin eler. Jüri üyeleri yargılama boyunca diğer jürilerin isimlerini dahi soramazlar. Yargılama sonuna kadar dava hakkında konuşamazlar ve ceza davalarında bir karar verene kadar toplantıdan ayrılamazlar. Jüri üyeleri hukuki konularda hakime danışabilirler. Eğer jüri bir karara varamazsa hakim, kötü yargılama yapıldığını belirterek yargılamayı yeniden başlatır. Jüriler genellikle ceza davalarında oybirliği ile karar verirken, hukuk davalarında basit veya nitelikli çoğunlukla karar verirler.

Ceza Yargılama Usulü

Ceza yargılamalarında Kıta Avrupası Hukuk sisteminden farklı olarak iddia makamı şüpheliyle suç ve ceza tutarı konusunda pazarlık yapabilmektedir. Şüpheli bu teklifi kabul ederse hâkim yalnızca yasal ve anayasal usullere uygun hareket edilip edilmediğini belirleme hakkına sahiptir.

Ceza davası açılma yöntemi de Kıta Avrupası’ndan farklıdır. Büyük jüri usulü ve ön duruşma usulü olmak üzere iki yöntem vardır. Büyük jüri usulünde savcının dava açabilmesi için 23 ya da 16 jüri üyesinden 12 tanesinin delillerin dava açılması için yeterli olduğu hususunda olumlu oy vermesine bağlıdır. Bunun üzerine savcı iddianame düzenleyip dava açabilir.

Ön duruşma usulünde ise büyük jürinin işlevini hâkim görür. Bu usulde savcı dava açma talebini ileri sürerken şüpheli de tanıkları çapraz sorguya çekme ve lehine kanıt sunma imkanına sahiptir. Hâkim dava açılmasına karar verdikten sonra savcı davayı açar. Dava açıldıktan sonra iddianame hâkim önünde şüpheliye okunur ve bilgilendirme yapılır. Şüpheli yargılama öncesi delillerin verilmesi gibi bazı taleplerde de bulunabilir.

Sonuç

ABD hukuk sistemi, Kıta Avrupası hukuk sisteminden hemen hemen her alanda ayrılmaktadır. Bu farklılıklardan ilki Amerikan Hukuk Sisteminde idari-adli yargı, kamu hukuku-özel hukuk ayrımının olmamasıdır. İkinci hatta en önemli farklardan birisi ABD Hukuk Sisteminin Common Law üzerinden işlemesidir. Yani sistemin temelinde önceki emsal kararların uygulanma zorunluluğu yatmaktadır. Hakimler ancak sağlam ve temelli gerekçeler öne sürebilirlerse emsal kararlardan ayrılabilmektedir. Normlar hiyerarşisi de Common Law’ın etkileriyle beraber Kıta Avrupası’ndan ayrılmaktadır.

Yargı sistemi Federal ve Eyalet yargı sistemi olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Hem hukuk davalarında hem de ceza davalarında maddi olaylara ilişkin karar verme yetkisi Kıta Avrupası Hukuk Sisteminden farklı olarak jürilere aittir. Eyaletler arası farklılık göstermekle birlikte ceza davalarında 12, hukuk davalarında 6 üyeli jüri oluşumu görülmektedir. Jüriler yargılama sonuna kadar normal yaşantısında ve duruşma görülürken dava hakkında konuşamaz. Jüri yapılan toplantıda bir karar verene kadar toplantı bitemez. Jüri ceza davalarında kararları genellikle oybirliğiyle hukuk davalarında ise genellikle oy çokluğuyla vermektedir.

Kaynakça

1 – Kaynak 1

2 – Kaynak 2

3 – Kaynak 3

4 – Kaynak 4

5 – Kaynak 5

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir