AİK Yazılar Şah Rıza Pehlevi Dönemi İran-Almanya İlişkileri Makale Analizi        

Şah Rıza Pehlevi Dönemi İran-Almanya İlişkileri Makale Analizi        

Categories:

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi’nde çeşitli Farisi kaynaklardan tahlil edildiği belirtilen Şah Rıza Pehlevi dönemi İran-Almanya Siyasi İlişkileri adlı yazı başlıkta da belirtildiği üzere siyasi olmakla kalmayıp ekonomik, askerî, eğitimsel ve kültürel alanları da kapsamaktadır. Bu çelişkisi başlarda yazıyı benim nezdimde makul bir zemine oturtamamış olsa da yazarlar her başlığı kendi içerisinde gayet anlaşılır bir dille ifade ederek yazıyı kabul edilebilir kılmıştır.

Yazının kabataslak dallanması Alman Weimar Cumhuriyeti dönemi ve Adolf Hitler önderliğindeki Naziler dönemi olmak üzere ikiye ayrıldığı şeklindedir. Her iki kısımda da gelişen Almanya’nın İran’ı Orta Doğu müttefiki hatta daha uygun tabirle ortağı yapmak hedefinde ve çabalarında olduğunu vurgulamaktadır ki bununla başlıca hedefi ekonomik, askerî ve kültürel coğrafyasının topraklarını karşılıklı anlaşmalarla ve yakın ilişkiler vasıtasıyla bir nevi işgal ederek büyütmek olduğu yorumlarımca su götürmez bir gerçektir.

Ekonomik coğrafyasını genişlettiğine yönelik kanıt, iki devlet arasındaki 1926 tarihli bir ticaret antlaşması sonucu lojistik amaçlı İran’a demiryolu yapımı için yine kendileri tarafından verilen 40 milyon marklık kredi ile sabit olup dahası birçok alanda kendilerine bağlı fabrikalar kurarak da devam ettirmiştir.

İran’da bir demiryolu

Askerî coğrafyasına baktığımızda ise kaynaklar bizlere Alman ordusu tarafından modernize edilmeye çalışılan İran askerî gücünden bahsediyor. Ancak modernize programının Alman yetkililer tarafından hazırlanmış olması bunu askerî desteğin ötesinde bir yere oturttuğunu düşünüyorum.

Son olarak kültürel coğrafyasını ele aldığımızda açılan Alman okullarında zorunlu olan Almanca dili ve birtakım Alman örfleriyle Orta Doğu’nun göbeğinde Alman yanlısı bir nesil inşa edilmeye çalışılmasının apaçık örneklerdir.

Bütün bunlara ek olarak yalnızca İngiltere için açık olan İran hava sahasının Almanlara da açılması, İran’ı Ruslara da aynısını yapmak zorunda bırakmıştır. İngiltere’nin ve Rusya’nın avucunun içinde olmasına rağmen Alman gücüyle her geçen gün daha da büyüyen ve hem millî hem de gayrimillîleşerek bu iki ülkenin kıskacından kaçmak isteyen kadim İran izlediği denge politikasını İkinci Dünya Savaşı sırasında da izlemek istemiştir. Nitekim bunu vahim bir karar olarak görüyorum. Çünkü her ne kadar müttefiklere tarafsız olduğuna dair defalarca nota verse de Almanya ile ilişkilerini geliştirmeye devam etmesi, Hitler’in başarılarına bıyık altından gülümsemesi ve Alman ilhakının Orta Avrupa ile kalacağını düşünerek Rusya topraklarından iş birliğini devam ettirme kararı onları savaşın Orta Doğu alanı hâline getirmiştir.

Sonuç olarak bu yaşananlar, savaş sonrası döneme bakıldığında İran’ı son 20 yıldaki kalkınmalarından etmiş ve Rıza Pehlevi, rejimdeki karar mekanizmasını tam İngiltere, Rusya güdümünden kurtardığını düşünürken verdiği kararlar sonucu Kaçarlara yapılan baskıyla tahta geldiği gibi tahttan inmek zorunda kalıp yerini varisi olan oğluna bıraktığını açıklayarak sürgün edilmiştir. Şah Rıza Pehlevi’nin tahttan indirilmesi sonucunda da Rıza Pehlevi dönemi İran-Almanya ilişkileri son bulmak zorunda kalmıştır.

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir