AİK Yazılar TACİKİSTAN – KIRGIZİSTAN SINIR PROBLEMİNİN PERDE ARKASI

TACİKİSTAN – KIRGIZİSTAN SINIR PROBLEMİNİN PERDE ARKASI

Categories:

Devletler arası sınır problemleri uluslararası arenanın her zaman gündeminde olmuştur. Dünyada, çeşitli politik, kültürel ya da ekonomik sebeplerden dolayı her geçen gün hem yeni sınır anlaşmazlıkları çıkmakta hem de eski anlaşmazlıklar tekrardan gündeme gelmektedir. Bu süreçlerin oluşması, hem insanlık hem de çevre için kötü etkileri olmuştur.

Geçmişten günümüze dünyanın çeşitli bölgelerine, özellikle de yaşamın asırlardır devam ettiği topraklara, ışık tuttuğumuz zaman gözle görebileceğimiz en kolay şey sınır çatışmaları ve bunun tarihsel sürece etkisidir. 21. yüzyıla baktığımız zaman sınır problemlerinin ve bundan dolayı da çatışmaların ortaya çıktığı bir sürü yer var ama ben bugünkü yazıda Orta Asya’ya, özellikle de Tacikistan – Kırgızistan arasında yaşananları inceleyeceğiz.

Orta Asya, 19. Yüzyıl’da Çarlık Rusya ile Birleşik Krallık arasında Asya’daki nüfuzlarını arttırmak için mücadele verdikleri bölgelerden birisi idi ve bu mücadele nedeniyle sınır problemlerinin tohumları ekilmiştir. Bu kargaşaya sebep olacak olan bir diğer tohum SSCB döneminde ekilmiştir. SSCB döneminde Orta Asya ülkeleri arasındaki sınırlar, o ülkelerin benlik ve bilinç oluşumları için önemli bir aksiyon değerine sahip olmuştur. Çünkü SSCB’nin o dönem yapmış olduğu politikalar, önceden aynı coğrafyayı paylaşan insanların kimliklerini farklılaştırmıştır. Bu durum, günümüzdeki problemlerin oluşmasındaki en önemli etkenlerden biridir.

21 Aralık 1991 tarihli Almatı’da yapılan Almatı Bildirgesi, Sovyet sonrasında yapılan başlıca anlaşmalarda halef cumhuriyetlerin sınırları konusunda mevcut durumun korunması gerektiği üzerinde durulmuştur. Böylece Orta Asya cumhuriyetleri, kendi aralarındaki sınır sorunlarını ilk zamanlarda çok fazla gündeme getirmemiştir. Ancak bu durum, 1999 yılında Batken Olayları’nın patlak vermesi ile birlikte bu durum değişmeye başlamıştır. Batken Olayları Kırgızistan ve Tacikistan arasındaki sınır sorunlarını gündeme getirmiştir.

Peki yakın zamanda neler oldu? Son 10 yılda Tacikistan – Kırgızistan arasında 150’yi aşkın gerginlik yaşandı. İki ülke, kendi aralarındaki 971 kilometrelik sınırın yaklaşık 600 kilometresiyle ilgili anlaşmaya varırken kalan kısmıyla ilgili belli bir anlaşmaya varamıyorlar. Bu anlaşmazsızlıklar özellikle özellikle Fergana Vadisi yüzünden ortaya çıkıyor. Günümüzde Tacikistan – Kırgızistan arasındaki bu anlaşmazlığın ana nedenlerinden biri su kaynakları ve yaylaların kullanımıdır. Bir diğer nedeni de sınırın diğer tarafında kalan ve kara bağlantısı olmayan topraklardır. İki ülke arasında çıkan çeşitli çatışmalar, çok fazla insanın yaralanmasına daha da kötüsü ölmesine sebep oldu.

Kırgızistan sınırları içerisinde Tacikistan’a ait olan Batı Kalaça ve Voruh toprakları veya bir başka söyleyişle anklavları, iki ülke arasında politik bir gerilime sebep oluyor. Ülkeler, bölgedeki avantajını kaybetmek istememesi ve doğal kaynakları kendileri kullanmak istemesinden dolayı bölgedeki sınır sorunları uzun süredir çözüme kavuşamıyor.

Uluslararası arenadan ise bu durumun çözüme ulaşması için çok fazla destek gelmiştir. Rusya Dışişleri Bakanlığı, iki ülkenin hükümetlerinin yeni çatışmaları önlemek için kalıcı bir anlaşmaya varmalarını, buna da müzakereler yoluyla yapmaları gerektiğini söyledi. İki ülkeyle komşu olan Özbekistan, arabuluculuğa yardımcı olmayı teklif etti. Avrupa Birliği ise hayatını kaybeden yakınları olanlar için duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Fergana bölgesindeki çatışmalar başta o bölgedeki ülkeler olmak üzere dünyadaki birçok ülkeye ekonomik anlamda zarar veriyor. Bu bölgedeki çatışmalar durulmazsa hatta, artarak devam ederse, bölgede ciddi sorunlara neden olacaktır. Bölgenin siyasi ve sosyal yapısı göz önüne alındığında bu sorunların kısa vadede çözülemeyeceği düşünülüyor. Çözümün olabilmesi için uluslararası bir aktörün ya da kuruluşun arabuluculuk için yardım etmesi gerektiği düşünülmektedir. Umarım en kısa zamanda bu tarz insanlığa zarar veren olaylar biter ve insanların hayatlarını yaşayabileceği daha barışçıl bir dünyaya adım atarız!

Kaynakça

Kaynak 1

Kaynak 2

Kaynak 3

Kaynak 4

Kaynak 5

Kaynak 6

Kaynak 7

Kaynak 8: Öğr. Gör. Dr. Altynbek JOLDOSHOV – Kimlik ve Sınır: Orta Asya’da Sınır Sorunları

Kaynak 9: OSMAN MİCAN – SINIR ANOMALİSİ OLARAK ANKLAVLAR VE EKSKLAVLAR: TACİKİSTAN VE KIRGIZİSTAN SINIR ÇATIŞMALARI

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir