AİK Yazılar “Tek Devlet, İki Sistem” Politikası Çerçevesinde Hong Kong’un Statüsünün Analizi

“Tek Devlet, İki Sistem” Politikası Çerçevesinde Hong Kong’un Statüsünün Analizi

Categories:

Bu makalede Hong Kong’un günümüze kadar süregelen tartışmalı yönetimini, siyasi, sosyal, hukûkî yapısını ve buna sebep olan etkenleri inceleyeceğiz.

 İngiltere ile Çin arasındaki afyon ticaretinin giderek artması ve Çin halkının bu maddeye bağımlı olması sonucu Çin afyon ticaretini ve ülkeye girişini yasaklamış fakat İngiltere’nin kaçak yollarla ülkeye afyon sokmaya devam etmesi üzerine Çin ile İngiltere arasında Birinci Afyon Savaşı yaşanmıştır. Bu savaş sonucunda Çin mağlup olmuş, 1842 tarihli Nanking Antlaşması ile Hong Kong Birleşik Krallık sömürgesi olmuştur. Uzun bir süre İngiliz yönetiminde kalan Hong Kong günümüzde Çin Halk Cumhuriyeti egemenliğinde özerk bir devlettir.

Çin, İkinci Afyon Savaşı sonrası Birinci Pekin Sözleşmesi ile Kowloon yarımadasının büyük bir bölümünü İngiltere’ye bırakmıştır. Daha sonra Birleşik Krallık 1898 tarihinde İkinci Pekin Sözleşmesi ile Kowloon adasının geri kalan kısmını ve “Yeni Bölgeler” olarak isimlendirdikleri çevre topraklarını 99 yıllığına kiralamıştır.

Bu 99 yıllık süreç içerisinde İngiliz yönetimindeki Hong Kong da Çin’den farklı olarak kapitalist ekonomik sistem oluşmuş, liberal bir düzen yaratılmıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrası Çin’in Komünist Parti dönemine geçmesiyle birlikte Hong Kong ile arasındaki ekonomik, kültürel ve siyasi sınırlar kesinleşmiş, 1950’lerden sonra geri dönülemeyecek biçimde birbirlerinden ayrışmışlardır. Çin’deki iç savaştan kaçan insanların sığınma yeri olan Hong Kong’da İngilizler kendi çıkarları doğrultusunda bu insanların çok düşük olan yaşam standartlarını iyileştirmiş, bu insanlar Hong Kong’u geçici değil kalıcı ev olarak görmeye başlamışlardır. Kendilerini Hong Kong Çinlileri olarak tanımlamaya başlayan Hong Kong halkı, koloni yönetimi yerine kendi vatandaşı tarafından yönetilmek istemekle beraber, Komünist Çin yönetiminden korkuyorlardı.

1997 yılında kira süresi bitecek olan ‘‘Yeni Bölgeler’’ olmadan Hong Kong ve Kowloon bölgesinin İngiliz hakimiyetinde kalabilmesi ihtimali yüksek gözükmüyordu. Bu sebeple İngiltere ile Çin Halk Cumhuriyeti müzakerelere başladılar. Müzakereler sonunda 1984’te İngiltere ile Çin arasında, “Çin-İngiliz Ortak Deklarasyonu” imzalanmıştır. Bu Deklarasyon ile Hong Kong Çin’e geri verilmiş, Çin’in Özel İdari Bölgesi olarak ilan edilmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti bu statü ile Hong Kong’un iç işlerine karışmayacağını; yaşam tarzını, sosyal yapıyı değiştirmeye çalışmayacağı sözünü vermiştir.  Aynı zamanda ekonomik sistemin de değiştirilmemesi kararı alınmıştır. Hong Kong’a 50 maddelik küçük bir anayasa yapılmıştır. Hong Kong’un her işini yönetmede özerk olacağı, sadece bölge savunmasının Çin Halk Cumhuriyeti’nin sorumluluğunda olmasına karar verilmiştir. “Tek devlet, iki sistem” politikası çerçevesinde hayata geçirilen bu kararlar günümüzde anayasanın açıklarından yararlanan Çin Halk Cumhuriyeti’nin sözlerini tutmaması ve iç işlerine karışması suretiyle bozulmakta olup, Çin Halk Cumhuriyeti Hong Kong halkının protestoları ile karşı karşıya kalmaktadır.  

                                                                                                            

1 thought on ““Tek Devlet, İki Sistem” Politikası Çerçevesinde Hong Kong’un Statüsünün Analizi”

  1. Harika bir yazı! Yazarın ellerine sağlık. Hem bilgilendirici hem de okurken hiç sıkmayan bir yazı olmuş.

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir