AİK Yazılar Ukrayna-Rusya İlişkileri ve Savaşın Gelişim Süreçleri

Ukrayna-Rusya İlişkileri ve Savaşın Gelişim Süreçleri

Categories:

Bu yazı, TÜBA’nın “Savaş Öncesi Yaşanan Gelişmeler, Savaşın Boyutu, Savaşın Olası Etkileri” makalesi ışığında Rusya-Ukrayna savaşının temel nedenlerini ele almak amacıyla yazılmıştır.  

Geçtiğimiz şubat ayında Rusya, Ukrayna bölgesini uluslararası hukuka aykırı bir biçimde işgal etmişti. İki ülkeyi savaşın eşiğine getiren olayların başlangıcının, Ukrayna’nın Donbass bölgesindeki ateşkes ihlalleri olduğunu söyleyebiliriz. 2004 yılında yaşanan ‘Turuncu devrim” ve sonrasında 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesiyle birlikte yaşanan iç çatışmalar 2022 Şubat ayında yaşanan sıcak  gelişmelerin ve çatışmaların temelini oluşturur. Kırım’ın ilhakı ve Donbass’ta yaşanan gelişmeler Ukrayna’nın Avrupa Birliği ile yakınlaşarak Rusya’ya karşı bir güç dengesi arayışı içerisine girmesine  zemin hazırlamıştır.  

Savaşın temelini incelerken iki ülke arasındaki tarihsel ve olgusal geçmişe de hakim olmak önem arz eder. Ukrayna ve Rusya aynı kökene, dile ve kültüre sahip Slav ırkından iki farklı millet olarak karşımıza çıkmaktadır. Kiev bölgesi de Ortodoks ve Hıristiyanlık Ukrayna, Sovyet Rusya’nın  yıkılmasıyla kendi bağımsızlığını ilan etmiştir. Fakat Rusya, Sovyetler Birliği topraklarını kendi kontrolünde tutmak ve eski gücüne ulaşmak amacıyla Ukrayna’nın topraklarında halen söz sahibi olabileceği hakkını kendinde görebilmektedir.İki ülkenin iç içe geçmiş coğrafyası yerel, ulusal ve  bölgesel birçok kriz ve gerginliği geçmişten günümüze tetiklemiştir. Ukrayna, Rusya ve Avrupa arasında stratejik bir bölgede bulunmaktadır. Rusya Ukrayna’yı bir geçiş bölgesi, bir bariyer olarak görmektedir. Bu yüzden konum itibariyle yakınında olan, NATO üyesi olabilecek bir Ukrayna’yı tehdit olarak görmektedir.  

Ukrayna kendi içinde de Doğu ve Güney bölgelerinde Rus destekçileri olan, Kuzey ve Batı bölgelerinde  ise Batıyı destekleyen yerel halklara sahip, Sovyet Rusya’nın dağılmasının ardından ortak bir paydada  entegre olamamış bir sosyolojik yapıya sahiptir. Bu durum Cumhurbaşkanı Zelenski dönemine kadar  bu şekilde ilerlerken Zelenski yönetimi hem kuzey ve güney bölgelerinden hem de Doğu ve Batı  bölgelerinden destek alarak Ukrayna halkını ortak paydada buluşturabilen bir yönetici olmuştur  (Savaş dönemi bu durumu sekteye uğratmıştır).  

Ukrayna, bağımsızlık kazanmasından sonra iç karışıklıklarıyla gündeme gelmiş, bu süreçte Kırım’a  özerklik verilmiştir. Kırım’ın işgal edilmesinin ardından Kırım Özerk Cumhuriyetinde referandum  yapılmıştır. Referandum sonucuna göre Rusya, Kırım’ın ülkesinin parçası olduğunu ilan etmiştir. Bu durum Ukrayna sınırında bulunan Donetsk ve Lugansk bölgelerindeki Rus nüfusunu tetiklemiştir, bu yüzden bu bölgeler de Ukrayna’dan bağımsızlığını talep etmişlerdir. Bu durum Ukrayna içinde bir iç  savaşa neden olmuştur.  

Rusya ise Ukrayna gibi ülkelerin kendi etki alanından çıkmasını istememektedir. Bu bölgeyi suni bir  devlet, geçici bir sapma olarak tanımlamaktadır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Putin’in eski Sovyet günlerini canlandırma yönünde bir tutumda olduğunu da söyleyebiliriz. Rusya gücünü toparlama, eski topraklarını geri alma iddiası ile de Ukrayna’yı işgal etmiştir.  

Makalenin ışığında işgale giden süreçte dört temel dinamiğin, Çin’in yükselişiyle gelen çok kutupluluk  ve ABD’nin mevzi kaybedişi, önü alınmayan saldırgan revizyonizm, Avrupa’da sağın yükselişi, liberal  düzenin krizleriyle sistemde çok sayıda küskün aktör oluşmasıdır. 

Rusya, genel olarak bahsettiğimiz tarihsel süreçte Ukrayna’yı daima kendi gölgesi altında görmüş ve  kendine bağımlı kılmak istemiştir bunları da politikalarıyla desteklemiştir. Rusya’nın haksız işgali Batılı ülkeler tarafından da tepkiyle karşılanmış, birtakım yaptırımlarla karşılık bulmuştur. Ancak bu  yaptırımlar ve yalnızlaştırma politikaları küresel ekonomi ve siyasal ilişkiler açısından sorunlar  oluşturmaktadır. Rusya enerji kaynaklarını kullanarak ülkeleri tehdit etmektedir. Nitekim doğalgaz konusunda Rusya’ya oldukça bağımlı olan Almanya, bu kışın zor geçeceğini, sanayi ve ekonomi  alanlarının da ciddi şekilde etkileneceğini öngörmektedir. Bu durum ABD’nin kaya gazı tekliflerini ön plana çıkarsa da, Rusya’nın doğalgazına alternatif olabilecek güçlü bir seçenek değildir.  

Tüm bunlar yaşanırken ve ülkelerin uluslararası arenada üretim ve ekonomi ilişkileri konusunda  birbirine bağımlılık durumları bulunurken Rusya’nın nükleer gücüne yönelik açıklamalarda bulunması dünya kamuoyu için ciddi tehditler barındırmaktadır. Savaşın büyümesi ciddi sorunlara yol açabilir. Bu konunun çözümü Rusya’nın diplomatik bir dengeye getirilmesi, sorunun ortak bir düzlemde BM Anlaşması’nın öngördüğü şekilde taraflar arasında uluslararası hukuka, barış ve güvenliğe uygun şekilde anlaşmaya varılarak çözülebilmesi önem arz etmektedir.  

Putin, yaptıklarını hukuki bir zemine oturtmaya çalışıp uluslararası arenada saygınlığına hala önem  verdiğini gösterse de yaptıklarının uluslararası hukukta hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır. Uluslararası hukuk kurallarını çiğneyen, barışı ve güvenliği tehdit eden bu durumun düzeltilebilmesi yolunda çokça ihtimal karşımıza çıkmaktadır. BM’nin müdahalesinin yetersiz kalması durumunda, geçmişte Kosova müdahalesinde gördüğümüz gibi, olası bir Nato müdahalesi işlerin geri dönülemez bir boyuta ulaşmasına neden olabilir. Bu durum söz konusu işgal sebebinin de Ukrayna’nın Nato’ya olan üyelik süreci olduğunu düşündüğümüzde düşük bir ihtimal olarak karşımıza çıksa da, önemli sonuçlara yol açabilecek bir ihtimaldir. Çözüm yolu olarak Türkiye ara bulucu ülke konumunda denge kurmaya çalışan bir politika izlemektedir.Tarafların diplomatik temaslarla nasıl bir barış yolu tercih edecekleri ise yine iki ülkenin vereceği kararlara bağlıdır. Ortak bir çözüm yolu bulunamadığı takdirde  anlaşmazlık uzun süre devam edebilir bu durum, küresel siyaset arenasını, ekonomik faktörleri ve  dengeleri ciddi anlamda değiştirebilme potansiyeline sahip etkenler oluşturmaya devam etmektedir.  

KAYNAKÇA

TÜBA/Savaş Öncesi Yaşanan Gelişmeler Savaşın Boyutu Savaşın Olası Etkileri 

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir