İtalya, II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan parlamenter bir sistemle yönetilmektedir ve bu sistemde hükümetlerin devamlılığı, parlamentodaki çoğunluğa bağlıdır. Ancak, İtalya’nın siyasi sahnesi genellikle çok parçalıdır. Bir hükümetin kurulabilmesi için koalisyonlar gerekmekte olup bu durum bazı sorunlara yol açmaktadır. Yaşanan anlaşmazlıklardan kaynaklanan sorunları anlayabilmemiz için koalisyonun işleyişini bilmemiz gerekir.
Koalisyon Hükümetlerinin İşleyişi:
1. Güç Paylaşımı: Koalisyon hükümetlerinde bakanlıklar ve yönetim görevleri, partiler arasında müzakere yoluyla dağıtılır. Partiler genellikle kendi politik önceliklerine uygun bakanlıkları talep eder.
2. Uzlaşma ve Müzakere: Koalisyon ortakları farklı ideolojilere ve önceliklere sahip olabilir. Bu nedenle, koalisyon protokolleri hazırlanarak ortak bir hükümet programı oluşturulur.
3. İç Çekişmeler ve Krizler: Koalisyon hükümetleri, ortaklar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle krizlere açıktır. Bu tür krizler hükümetin işleyişini aksatabilir ve istikrarsızlığa yol açabilir.
4. Güven Oylamaları: Parlamentodaki güven oylamasında başarısız olunması genellikle hükümetin sona ermesiyle sonuçlanır.
5. Koordinasyon Mekanizmaları: Koalisyon hükümetlerinin sorunsuz işlemesi için etkili koordinasyon mekanizmalarına ihtiyaç vardır. Bu mekanizmalar, ortak karar alma süreçlerini kolaylaştırır ve krizleri önlemeye yardımcı olur.
1946’dan Günümüze: İtalya’da Hükümet İstikrarsızlığı
1946’dan günümüze İtalya’da yaklaşık 70 hükümet kurulmuştur. Bu da ortalama olarak her 1,5 yılda bir hükümetin değiştiğini göstermektedir. Bu hükümetler, partiler arasındaki ideolojik farklılıklar ve siyasi rekabet nedeniyle genellikle kırılgandır.
Örneğin:
• Draghi Hükümeti (2021-2022): Draghi’nin hükümeti, sağdan sola tüm partileri bir araya getiren bir “ulusal birlik” hükümetiydi. Ancak 5 Yıldız Hareketi (M5S) ile sağcı partiler arasındaki fikir ayrılıkları, hükümetin işleyişini zorlaştırdı.
Bu fikir ayrılıkları birkaç temel mesele etrafında şekillendi:
1. Ekonomik Reformlar: Draghi, Avrupa Birliği’nin (AB) İtalya’ya sağladığı kurtarma fonlarını kullanarak kapsamlı ekonomik reformlar yapmak istiyordu. Ancak, koalisyon içindeki bazı partiler bu reformlara karşı çıktığı için fikir ayrılıkları yaşandı.
2. Ukrayna Savaşı ve Silah Yardımı: Draghi hükümeti, Ukrayna’daki savaş konusunda net bir tutum sergileyerek askeri destek sağlanması gerektiğini savundu. Ancak, koalisyon içindeki bazı partiler bu politikaya karşı çıktı. İtalya’nın Ukrayna’ya destek politikasının temel unsurları şunlardı:
• Askeri ve Mali Yardım
• Rusya’ya Yaptırımlar: Hükümet, Avrupa Birliği’nin Rusya’ya karşı aldığı yaptırımları destekledi.
• AB ve NATO ile Uyum
3. Sosyal Politikalar: Sosyal yardımlar konusunda da anlaşmazlıklar yaşandı. 5 Yıldız Hareketi (M5S), vatandaşlık gelirinin artırılmasını savunurken, Draghi daha sınırlayıcı bir politika benimsiyordu.
4. Hükümetin İşleyişi: Koalisyon ortakları, hükümetin karar alma süreçlerinde yeterince söz sahibi olmadıklarını düşünüyorlardı. Bu durum, hükümet içinde gerilimlere yol açtı. Mario Draghi, İtalya’da “sağcı” veya “solcu” olarak tanımlanmak yerine, daha çok teknokratik ve pragmatik bir yönetici olarak değerlendirilir. Ancak, “birlik hükümeti” olarak adlandırdığı koalisyonun artık sürdürülebilir olmadığını belirterek, 13 Şubat 2021’de başladığı görevinden 20 Ekim 2022’de istifa etti.
Yeni Başbakan: Giorgia Meloni
Draghi’nin ardından, Ekim 2022’de başbakanlık görevine gelen Giorgia Meloni, sağ popülist ve muhafazakâr bir liderdir. Draghi, teknokratik ve merkezci bir lider olarak ekonomik reformlara odaklanırken, Meloni daha muhafazakâr, ulusal egemenlik vurgusu yapan ve popülist bir siyaset izlemektedir. Draghi ve Meloni arasındaki en büyük farklardan biri, Draghi’nin Avrupa Birliği (AB) ile uyumlu politikalar izlemesine karşın, Meloni’nin AB’ye daha mesafeli bir duruş sergileyerek ulusal bağımsızlığı ön planda tutmasıdır.
Giorgia Meloni’nin başbakanlık dönemi, hem iç hem de dış politikada tartışmalara ve eleştirilere yol açmıştır.
Bu eleştirilerden bazıları şunlardır:
1. AB ile Gerginlik: Meloni, göç konusunda AB’yi daha fazla sorumluluk almaya çağırmış, ancak bu tutumu bazı Avrupa ülkelerinde tepkiyle karşılanmıştır.
2. LGBT+ Hakları: Meloni’nin LGBT+ haklarına mesafeli yaklaşımı eleştirilmiştir. Özellikle, aynı cinsiyetten ebeveynlerin çocuklarının yasal haklarını kısıtlayan politikaları yoğun tepki almıştır.
3. Kadın Hakları: Kadınların iş gücüne katılımını destekleyen politikalarına rağmen,
kürtajı bir “çözüm” olarak görmediğini ve daha az tercih edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Meloni’nin hükümeti, muhafazakâr kesim tarafından desteklenirken, liberal gruplar tarafından eleştirilmiştir. Avrupa ve dünya genelinde ise politikaları hem takdir hem de kaygı yaratan bir lider olarak öne çıkmaktadır.
KAYNAKÇA
Kaynak 1: Gençkaya, Ö., & Sencelebı, C. (2021). İTALYA’DA SEÇİM SİSTEMLERİ, SEÇİM KOALİSYONLARI VE SEÇİMLER: 1993-2018. Yasama Dergisi (43), 11-60.
Kaynak 2: https://perspektif.eu/2022/07/21/italyada-basbakan-mario-draghi-gorevinden-istifa etti/
Kaynak 3: https://tr.wikipedia.org/wiki/Koalisyon_h%C3%BCk%C3%BBmeti