Avrupa Birliği’nin oluşumunun temelinde ülkelerin milli ticaret sınırlarını kaldırarak ekonomik bir birlik oluşturma fikri yatar. Bu amaç doğrultusunda, öncelikli olarak, Avrupa Kömür Çelik Topluluğunun kurulması ile resmi bir adım atıldı. Kurulduğu dönemde yalnızca altı ülke ile başlayan topluluk, günümüzde yirmi yedi ülkeyi kapsar hale geldi. Esas olarak Avrupa Birliği’nin oluşumu İngiltere ve Fransa arasında yapılan ticaret antlaşması ile başladı ve Fransız Devrimi ile sona erdi. 1920 yılına gelindiğinde ise 1. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da Pan Avrupa Hareketi adında bir örgüt kuruldu.
Belçika, Hollanda ve Lüksemburg‘un birleşmesiyle Avrupa’daki ilk ekonomik bütünleşme sağlanmaya çalışılmıştır. ABD başkanı Churchill, Almanya ve Fransa ile İngiltere ve İngiliz adında birlikler oluşturarak bu iki birliği, Avrupa Birleşik Devleti adında bir konfederasyon çatısı altında toplamayı amaç edinmiştir. Lakin örgütlerin görüş ayrılıklarından ötürü amacına ulaşamamıştır.
ABD, güçlenen sosyalistler karşısında tehdit unsurlarını ortadan kaldırmak adına bazı şartların yerine getirilmesi koşulunda savaştan yeni çıkan Avrupa devletlerine mali yardımda bulunmayı önermiştir. Bu amaç doğrultusunda OEEC kurulmuştur. Sonrasında, örgüte ABD, Kanada ve Japonya’nın da katılmasıyla örgüt genişleyip OECD adını almıştır.
Avrupa Kömür ve Çelik Birliği’nin kurulmasının altında sebep olarak Almanya‘nın tekrar güçlenmesi ve SSCB‘nin Avrupa devletleri için tehdit oluşturması yatar. Savaş için en önemli iki unsur olan kömür ve çeliğin kontrol edilmesi, ülkeler için büyük önem taşır. Bu topluluğun amacı; Almanya, Fransa, Belçika, Lüksemburg, Hollanda ve İtalya’nın milli ticaret sınırlarını kaldırarak ekonomik bir birlik oluşturmaktır.
Kömür ve çelik konusundaki başarılı birleşme sonucunda diğer sektörlerde de birleşme fikri gün yüzüne çıkmıştır. Bu amaç doğrultusunda, EURATOM ve AET kurulmuştur. Böylece, ekonomik ve petrol alanlarında da bir ekonomik iş birliğine gidilmiştir.
1993 yılında bir Avrupa Birliği anlaşması olan Maastricht Antlaşması ile Roma Antlaşması’nın bazı maddeleri ortadan kaldırılarak ekonomik, siyasal ve sosyal birleşme yapılmaya çalışılmıştır. Bu noktada 3 temel ilke benimsenmiştir.
-Rekabet ilkesine dayanan serbest piyasa ilkesi
-Kamu maliyesinin sağlıklı bir şekilde idaresi
-İkame etme ilkesi
Son olarak, Avrupa Birliği’nin ortak politikalarından söz etmemiz gerekir. Bu politikaları; ortak politikalar, rekabet politikaları, bütçe politikaları, bölgesel politikalar, sanayi ve ticaret politikaları, ekonomik ve parasal politikalar, vergi politikaları, enerji politikaları, telekomünikasyon ve bilim – araştırma politikaları, tarım politikaları ve balıkçılık politikaları olarak sıralayabiliriz.