Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en heyecanlı seçimlerinden birini geride bıraktık. Seçim sonuçlarını incelediğinizde her şeyi tam anlamıyla anlayabilmeniz için sizlere bu seçim rehberini hazırladık.
İlk duyduğunuzda kulağa garip gelebilecek kavramların daha anlaşılabilir olması açısından aslında ele alacağımız sistem gibi adım adım gidelim:
ÖN SEÇİMLER VE KURULTAYLAR
Seçim kampanyasının erken safhaları olan bu etkinlikler, genellikle bir “şenlik’’ havasında geçer. Ön seçimleri, partilerin aday belirleme sürecine benzetebiliriz. Parti destekçileri bir araya gelir ve aday adayları arasında bir yarış başlar. Ön seçimler, bütün eyaletlerde aynı günde yapılmak zorunda değildir. Ön seçimler, başkanlık seçim yılına girildiğinde ocak ayında başlar ve haziran ayına kadar devam eder. Geleneksel olarak ön seçimlerin yapıldığı ilk eyaletler Iowa ve New Hampshire eyaletleridir. Bu eyaletleri sırasıyla diğer eyaletler izler. Bazı günlerde sadece bir veya iki eyalet ön seçimini yapabileceği gibi bazı günlerde birçok eyalet aynı gün içerisinde sandığa gidebilmektedir. Şubat veya mart ayına denk gelen bir salı gününde birçok eyaletin ön seçimleri aynı günde yapılır. O gün Süper Salı adıyla anılır.
Ön seçimler, hayli uzun süren bir süreç olduğundan dolayı değişkenlere ve sürprizlere açıktır. Her ne kadar sürprizlere ev sahipliği yapsa da genellikle iki ya da üç ay içerisinde bir aday diğer adaylara üstünlüğünü sağlar. Zaten adaylardan biri hali hazırda ‘’İlk Başkanlık Dönemi’’nin sonuna gelen, seçilmiş bir başkan ise ,partilerin böyle bir zorunluluğu olmamasına rağmen, geleneksel olarak partilerinin doğal adayı konumunda oluyorlar.
Ön seçimler bittikten sonra ağustos ayının sonunda ve eylül ayı başında her parti bir kurultay yapar. Bu kurultayda her parti, resmen adayını belirler. Günümüzde adaylar ön seçimler sonucu belirlendiği için bu kurultaylar genellikle formaliteden ibarettir. Üç-dört gün süren kurultaylar süresinde her partinin ileri gelenleri – özellikle eski seçilmiş başkanlar konuşmalar yaparlar.
Başkan yardımcısı adayları seçimle belirlenmez. Başkan adayı, başkan yardımcısı adayını tamamen kendisi belirler. Bu işlem genellikle parti kurultayından hemen önce gerçekleşir. ABD’de başkanın ölümü veyahut göreve devam edememesi gibi durumlarda görevi devralacak kişi olan Başkan Yardımcıları, seçimden önce çeşitli münazara etkinlikleri ile karşı karşıya gelir ve bu etkinlikler bazı senelerde neredeyse başkan münazaraları kadar ilgi görür.
Kurultay, son gününde başkan adayının bir konuşma yapmasıyla son bulur. Kurultayın bitmesiyle 2 ay kadar sürecek başkanlık seçimi kampanyası başlamış olur.
Görüntü: Kamala Harris, Demokrat Parti’nin kurultayında resmen aday olarak tanıtılıyor.
SEÇİCİLER KURULU
Şimdi, yazımızın başlığını anlamlı kılan noktaya geldik: ABD vatandaşları, başkanı doğrudan seçmez! Hatta ABD’de başkan olmak için en çok oyu almaya gerek yok! Kulağa çılgınca ve biraz da saçma gelen bu durumun sebebi ülkede uygulanan ‘’Seçiciler Kurulu’’ uygulamasıdır.
Seçiciler Kurulu, 538 kişiden oluşan bu kurul için her eyalet kendisi için belirlenen kadar temsilci yollamış oluyor. Yollanan bu temsilci sayısının belirlenmesi ise eyaletin nüfusuna oranlanarak belirleniyor ve nüfusun değişimine göre delege sayısı seçimden seçime değişebiliyor. Temsilciler Meclisi ve Senato’da bulunan aday sayısı kadar seçiciler kuruluna delege yollanabiliyor. Her eyaletten 2 Senatör alındığı için genellikle bu oranlama Temsilciler Meclisi üyesi sayısı üzerinden yapılıyor. Örnek vermek gerekirse Wyoming eyaleti ile Kaliforniya’yı karşılaştırarak durumu daha anlaşılır kılalım. Wyoming eyaletinin nüfusu 580 bin iken Kaliforniya’nın nüfusu 39 Milyon’dur. Wyoming’in Seçiciler Kurulu’na yolladığı delege sayısı 3’tür. Bunu 2+1 yani 2 Senatör ve 1 Temsilciler Meclisi üyesi olarak açıklayabiliriz. Buna karşılık Kaliforniya’nın yolladığı delege sayısı ise 54 (52+2)’tür.
Şimdi geldiğimiz nokta, tüm bu ‘’Fazla oy almak önemli değil’’ söyleminin temel sebebi. Eğer bir eyalette yüzde 50 + 1 koşulunu sağlarsanız o eyalette Seçiciler Kurulu’na gidecek delegelerin hepsi rakibinizin oy oranına bakılmaksızın sizindir. Bunu yine size bir örnek ile açıklamak isterim. Bir önceki seçim olan 2020 Seçimlerine ve yine Kaliforniya’yı ele alalım. Donald Trump ve Biden arasındaki seçimde Trump’ın aldığı 6 milyon oya karşılık 11 milyon oy alan Joe Biden, Kaliforniya eyaletinden Seçiciler Kuruluna gönderilecek olan 55 delegenin tamamına sahip olmuştu.
Görsel: ABD’de her eyaletin Seçiciler Kuruluna göndermiş olduğu delege sayısının harita üzerinde görüntüsü. SEÇİM SÜRECİ
Artık son adıma gelmiş bulunuyoruz. Sandıklar açıldıkça harita yavaş yavaş renklenmeye başlayacak. Bu ülkemizden de aşina olduğumuz durumu bir de ABD özelinde inceleyelim. Durumu kolaylaştırmak için harita üzerinden bir anlatım yapmak en doğrusu olacaktır.
Bu konu için sizlere 1996’dan 2008’e kadar yapılmış olan seçimlerin sonuçlarını tek tabloda gösteren bu haritayı seçtik.
Görmüş olduğunuz üzere haritada 4 farklı renklendirme yapıldığını görüyoruz. Peki bunlar ne anlama geliyor? Gelin cevaplayalım…
KIRMIZI EYALETLER: Cumhuriyetçi Parti’nin bahsi geçen 4 seçimin 4’ünü de kazandığı yani kısaca ‘’Cumhuriyetçi Parti’nin Kalesi’’ diyebileceğimiz eyaletlerdir. Güney Karolina, Arkansas, Tennessee, Utah, Arizona gibi eyaletleri içeren bu grup genellikle nüfus yoğunluğu düşük olan bölgelerden oluşur.
MAVİ EYALETLER: Demokrat Parti’nin üstün olduğu yerleri temsil eder ve burada da Demokratlar 4’te 4 yapmıştır. Genellikle ABD’nin kıyı bölgelerindeki eyaletlerin (New England eyaletleri, New York, Maryland, Kaliforniya, Washington, Oregon) yer aldığı bu grup, nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu, şehirleşmiş bölgelerden oluşur.
AÇIK MAVİ ve AÇIK KIRMIZI EYALETLER: Demokratların ya da Cumhuriyetçilerin son 4 seçimden 3’ünü kazandığı eyaletlerdir.
MOR RENKLİ EYALETLER: “Salıncak Eyalet’’ olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz bu grup, ABD’deki ‘’kararsız’’ seçmeni temsil etmektedir. Her seçimin doğası gereği her parti aslında onun kalesi sayılabilecek yerler yerine kendisine oy verme ihtimali olan kararsızları ikna etmeye çalışır. Söz konusu eyaletler ele aldığımız 4 seçimin 2’sinde Demokratlara 2’sinde Cumhuriyetçilere oy vermiştir.
Görsel: 2004 Seçiminde adayların seçim kampanyasında ağırlık verdikleri bölgelerin harita üzerindeki görüntüsü
KAYNAKÇA
Kaynak 2: https://www.youtube.com/watch?v=sfD0kl5DlGQ&t=910s
