AİK Yazılar Fransa’nın Madagaskar Sömürgesi ve Uyguladığı Politikalar

Fransa’nın Madagaskar Sömürgesi ve Uyguladığı Politikalar

Categories:

Fransa ve Afrika arasındaki ilişkilerin tarihi yüzyıllar öncesine uzanmaktadır. Bu ilişkiler ticaretin gelişiminin gözlemlendiği XVII. yüzyıldan, sömürge döneminin başlangıcı olarak görülen XIX. yüzyıla kadar da devam etmiştir. Fransa-Afrika ilişkileri ve Afrika’nın diğer emperyalist güçlerle olan ilişkileri karşılaştırılırsa Fransa, dünyanın ikinci, Afrika’nın ise birinci sömürge gücü olarak karşımıza çıkar. Bu denli büyük bir nüfuza sahip Fransa’nın Afrika’daki sömürge politikası asimilasyon ve işbirliği olarak nitelendirilebilir. Yani İtalya’ya nazaran İngiltere gibi uzlaşmacı yöntemlerle ve halka belli etmeden onları yönlendirir. Bu politikayla da Afrika’da bulunan sömürgeleri bağımsızlıklarını kazanmış olsalar da Fransa’nın üzerlerindeki nüfuzunu hissetmektedir.


Fransa’nın her zaman Madagaskar’a özel bir ilgisi olmuştur. Fransa ve Madagaskar arasındaki ilk temas, Madagaskar’ın güneyinin işgal edildiği 1642 yılına kadar uzanmaktadır. 1642’den 1648’e kadar olan dönemde, sömürgeci yönetici olan Jacques de Pronis, Fort-Dauphin’de (günümüzde Madagaskar’ın güneyindeki Taolagnaro şehri) Fransa kralı adına küçük bir koloni kurmuş ve burada ticaret merkezi açmıştır. Fort-Dauphin’in işgali, 1674 yılında birçok Fransız yerleşimcinin yerel halk tarafından katledilmesiyle son bulmuştur.
Fransa’nın ilerleyen dönemlerde işgal teşebbüsleri devam etmiştir. Nitekim bu teşebbüsler 1 Ekim 1895 tarihinde, büyük bir direnişle karşılaşmadan Madagaskar’ın başkentine bir sefer düzenleyerek son bulmuştur. Fransa bu tarihten sonra Madagaskar ilhakına ve topyekûn sömürgeleştirilmesine başlamıştır.
Fransa’nın Madagaskar üzerindeki bir diğer politikası, Romalıların ‘’divide et impera’’ yani ‘’böl ve yönet’’ sloganından esinlenerek oluşturulmuştur. Fransa, Madagaskar Ada’sındaki farklı etnik gruplardan yararlanarak ülke birliğini bozmaya çalışmıştır. Bu durumun, kıyı bölgesinde yaşayan halk (daha çok Afro- Bantu morfolojisi) ile başkentte yaşayan Merina halkı (daha çok Asya morfolojisi) arasında bir rekabet (günümüzde de hissedilmektedir) yaratmıştır. Fransa’nın Madagaskar valisi Joseph Gallieni bu bölme politikasını 1896-1905 yılları arasında, katı bir şekilde ve başarıyla uygulayabilmiştir.

Fransız sömürge yönetimi, sömürgeleştirme dönemi boyunca, Merinaların sosyo-politik avantajlarını kıyıda yaşayan halkın aleyhine kullanmıştır ve kullanacaktır. Çünkü bir zamanlar Merinalar, Madagaskar’da bir Merina Krallığı kurmak için adanın büyük bir bölümünü fethetmişlerdi ve bu yüzden bölge halkı üzerinde politik bir nüfuzları vardı ve Fransa bunu nasıl kullanacağını biliyordu. Böylelikle bir sömürge gücüne karşı koyabilecek birlikteliğe sahip olmayan halka hakim olmak kolaylaşıyordu.
Sonuç olarak Fransa, diğer sömürge topraklarında uyguladığı gibi Madagaskar’da da; asimilasyon, işbirliği ve bölme politikasıyla bu bölgede rahat bir şekilde nüfuz sahibi olmuştur ve bölge üzerindeki hakimiyeti günümüzde hâlâ hissedilmektedir.

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir