AİK Yazılar ABD Ara Seçimlerine Bir Bakış ve Geçmişteki ABD/Türkiye İlişkileri

ABD Ara Seçimlerine Bir Bakış ve Geçmişteki ABD/Türkiye İlişkileri

Categories:

ABD seçimleri birçok Amerika vatandaşını ilgilendirdiği gibi bizi ve bütün dünyayı da yakından ilgilendiriyor. Bunun nedeni tabii ki yeni rejimin uluslararası ticaret politikaları, askeri harekat ve kararları mevcut rejime göre değişiklik göstereceği durumudur. Nitekim Türkiye olarak geçmişte bizi ilgilendiren birkaç yüksek gerilimli olay da yaşanmıştır. Rahip Brunson olayında Trump’ın sert tutumu, sınırımız olan Irak-Suriye hattında ABD’nin silahlandırma çalışmaları, bunun devamı niteliğinde 2003 Bush döneminde Amerikan askerleri tarafından Irak’ta başlarına çuval geçirilen askerlerimiz ve Biden’ın görev başına gelir gelmez Ermeni Tehciri’ni bir soykırım olarak kabul etmesi dörder yıl arayla değişen ABD yönetiminin ülkemiz aleyhine takındığı tutuma birkaç örnektir. Tabii yıllar içinde yönetime gelenlerin tutumlarını iyileştirmesiyle bu ilişkiler daha sağlam bir zemine oturtulabilir ve karşılıklı olarak nispeten daha tutarlı davranışlar sergilenebilir. 

ABD seçimlerinde iki seçim arasında öncelikler değişebiliyor. Örneğin Demokratlar kürtaj yasağının kaldırılması ve daha demokratik bir ortamı vadederken, Cumhuriyetçiler enflasyon, ekonomi, göç ve güvenlik konularında iyileştirmeye gidileceğini vadediyor. Seçimin yaklaşmasıyla insanlar yönünü ekonomiye ve yeni göç politikalarına dönmüş durumda. Bu yüzden hem Temsilciler Meclisinde hem de Senato’da Cumhuriyetçiler yarışı önde götürüyor. Öncelikle ABD seçim sistemine ve güncel siyasi atmosfere bir göz atalım.

ABD yönetim kademesi iki kanada ayrılmış durumda. Bunlar az önce de bahsettiğim gibi Temsilciler Meclisi ve Senato. Temsilciler Meclisi 435 üyeden oluşuyor ve her eyalet nüfus yoğunluğunca meclise üye gönderiyor. Şöyle ki, en çok nüfusa sahip Kaliforniya’nın 53 temsilcisi bulunurken en az nüfusa sahip eyaletlerden biri olan Vermont’ın yalnızca bir temsilcisi bulunuyor. 8 Kasım seçimlerinden sonra da Cumhuriyetçiler meclise 220 temcilci kazandırırken Demokratlar 213 temsilci kazandırmıştır. Büyük eyaletlerden Kaliforniya ve New York’ta Demokratlar, Florida ve Teksas’ta ise Cumhuriyetler çoğunluğu yakalamıştır. Temsilciler Meclisindeki üyelerin çalışma alanları eyaletlerdeki belirli seçim alanlarıyla sınırlıdır. Eyalet çerçevesinde daha üst bir otoriteye sahip olan Eyalet Valisi ve Senatördür. 

   Gelelim senato seçimlerine. Her eyaletten ikişer kişi olmak üzere 100 senatör seçilir. Bu ara seçimlerde senatonun üçte biri yani 34 kişi seçildi. Senato seçimlerinde de Cumhuriyetçiler yarışı önde götürüyor. Seçim henüz tamamlanmış değil. Montana, Wyoming, New Mexico, Mississipi, Tennessee, Michigan, Minnesota, Virginia ve Batı Virginia, Delawera, New Jersey, Rhode Island ve Massachusetts’te hâlâ seçim yapılmadı.  Bunun yanında 39 eyalette vali ve 27 eyalette de vali sekreterleri seçimi yapıldı. Valilerin başkanlık seçimlerinde eyaletteki oyları tasdik görevinden dolayı rolü büyük önem taşıyor. Senato seçimlerinde Cumhuriyetçiler kadar bizi de ilgilendiren bir aday vardı. Pennsylvania Senatör adayı olan Türk kökenli Dr. Mehmet Öz. Fakat seçim kampanyasında Demokrat rakibi John Fetterman kadar halkı etkileyemedi ve kaybetti. Kendini insanlara iyi anlatamamasının yanında Ermeni ve Yunan lobileri tarafından Türk kökenli olduğu daimi olarak gündemde tutulmuş ve kampanyası bu şekilde baltalanmıştır. 

Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçilerin öne geçmesiyle değişecek birtakım durumlar olacak. Mevcut Temcilciler Meclisi lideri aynı zamanda Kamala Harris’in yakın dostu olan Nancy Pelosi’nin yerini Kevin McCarthy’nin alacağı düşünülüyor. Bu durumda yeni yasa çıkarma, dış politika kararlarında ve askeri tezkere gibi mühim konularda Cumhuriyetçilerin sözü geçecek. İkinci olarak 6 Ocak Kongre Baskını komitesinin kati suretle kapatılacağı ve Biden’ın kürtaj ve Ukrayna-Rusya Savaşı’na ilişkin bütün vaatlerinin reddedileceği gündemde. Amerikan halkının ¾’ünün istekleri Ukrayna’ya yardımların devam etmesi yönünde. Mevcut siyasi yönetimde bu mümkün fakat 2024 başkanlık seçimlerinde yönetimin değişmesi halinde ABD desteğini geri çekebilir. 

Cumhuriyetçilerin 2024 Başkan adayı çok da sürpriz bir isim değil. 16 Kasım’da Trump başkanlığa adaylığını açıkladı. Elon Musk’ın Trump’ın Twitter hesabını tekrar aktif hale getirmesi sürecin resmen başladığını gösteriyor. Fakat Trump kampanya sürecinde Twitter hesabını kullanmayacağını dile getirdi. Buna gurur mu yoksa seçimi kazanacağına dair kendinden eminlik mi dersiniz bilemem. 

Tüm bu gelişmelerin gölgesinde Trump’a karşı parti içinde prestijli ve halkın sempatisini kazanmış bir aday yetişiyor: Florida Valisi Ron DeSantis. 2024 seçimleri için bu ikilinin bir rekabete gireceği pek düşünülmüyor. Nedeni Trump’ın adaylığını kabullenmiş radikal Trump destekçisi partililer. Demokratlar cephesinde su bu kadar berrak değil tabii. Parti uzun yıllardır emeklerinden dolayı Biden’a bir başkanlık borçlanmıştı ve 2020 seçimlerinde de bu borcunu ödedi. Ne var ki Biden yaş dejavantajı ve yönetimdeki iki kanatta da cumhuriyetçilerin olmasından dolayı ‘‘topal ördek’’ rolünü üstlendi ve pek bir icraat gerçekleştiremedi. Bu durumda gelecek seçimlerde Biden’ın aday olmayacağını düşünebiliriz fakat yeni bir aday çıkarıp seçim kampanyası yapmak için de yeterli süre yok. 

2024’e kadar uzanan süreçte iki tarafı da zorlu bir mücadele bekliyor. Yapılan kamuoyu yoklamasında Demokratlardan başkanlık adaylığı için iki kadın aday öne çıkıyor. Eski First Lady Michelle Obama ve mevcut Başkan Yardımcısı Kamala Harris. Açıkçası ben Obamalar’ın bir daha bu işlere girişeceğini düşünmüyorum. Çünkü Barack Obama’nın TV programcısı David Letterman ile yaptığı röportajda sekiz yıllık sürecin onları aile olarak çok yıprattığını ve artık dinlenmek istediklerini dile getirmişti.

Cumhuriyetçiler cephesinde ise Trump geçmişte yaptığı radikal açıklamalardan kaçınıp süreç boyunca daha ılımlı bir yol izlerse seçimi kazanması muhtemel görünüyor.

                                                                                                          

KAYNAKÇA

Kaynak1

Kaynak2

Kaynak3

Kaynak4

Kaynak5: David Letterman ile Sıradaki Konuğum: Barack Obama, Netflix, 2018

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir