AİK Yazılar Avrupa Birliği-Şili İlişkileri

Avrupa Birliği-Şili İlişkileri

Categories:

Bu yazı, Yrd. Doç. Dr. Ekrem Yaşar AKÇAY tarafından yazılan ”AB’nin Şili ile İlişkileri” isimli makalenin kendi düşüncelerim ile yapılmış bir analizidir.

Şili Hakkında Genel Bilgiler

Güney Amerika’nın en önemli ülkelerinden biri olan Şili, Latin Amerika’nın batısında yer almaktadır. Nüfusunun çoğunu Avrupa kökenli insanlar tarafından oluşturulan Şili’de, yaklaşık 17 milyon kişi yaşamaktadır. Geçmiş yıllarda çöllerin varlığı ve ulaşım zorluğu nedeniyle yeterince ilgilenilmese de ilerleyen yıllarda ülke, tarım ürünlerinin varlığı ile bir tedarik merkezi haline gelmiştir.

Ekonomik olarak neo-liberal politikalara yönelen Şili’de, en büyük sektörler hizmet, sanayi ve tarım sektörleridir. Diğer bir yandan Şili, Latin Amerika’nın en büyük ham madde üreticilerindendir.

Şili, ilk olarak Avrupalı Ferdinand Magellan tarafından 1520 yılında keşfedilmiştir. Sonrasında işgal amacıyla gelen Avrupalılar geri püskürtülmüştür. Ardından Şili, bir dönem İspanyolların hakimiyetine girmiştir.

18. yüzyıldan sonra yaşanan Aydınlanma Çağı ve ABD’nin bağımsızlığı Şili’yi etkilemiştir. 1811-1817 yılları arasında iktidar mücadelesinin geçtiği Şili’de, General Bernardo O’Higgins iktidar olmuş ve 1818 yılında Şili, bağımsızlığına kavuşmuştur.

Avrupa Birliği-Şili İlişkileri

Avrupa Birliği, Dünya Ticaret Örgütü’nün oluşturmaya çalıştığı adil ve açık ticareti içeren bir ticaret politikası geliştirmeye çalışmaktadır. Bu yüzden AB, söz konusu ülkelerle yaptığı ikili ilişkilerini öncelikli olarak ekonomik, daha sonra sosyal ve siyasal alana doğru yaymaya çalışmaktadır. Hem Avrupa Birliği’nin ticaret politikası hem de Şili’nin ekonomik açıdan güçlü durumu, Avrupa Birliği’ni Şili ile ilişki kurmaya itmiştir. Çünkü AB, ekonomik ve sonrasında siyasi olarak geliştirmeye çalıştığı ilişkiler doğrultusunda, küresel bir güç olma yolunda da önemli bir adım atarak kendi başına ve tek sesli olarak hareket edebilme kabiliyetine de erişme imkanı yakalayacaktır. Şili ise ticarette liberalleşmeyi sağlamak için AB’yi bir araç olarak kullanmakta ve bu yüzden AB’nin önemli müttefiklerinden biri olmaya çalışmaktadır. Şili, AB ile olan ilişkilerini her geçen gün geliştirerek sürdürmektedir.

Şili, AB ile ilişkileri sayesinde ekonomik, sosyal ve siyasi açıdan önemli değişimler geçirmiştir. Bu ilişkiler sayesinde Şili; sağlık hizmetleri, yaşam standartlarının gelişimi ve eğitim gibi konularda AB standartlarını yakalamıştır. Bununla birlikte Şili’de demokrasinin gelişimi, insan haklarının korunması, hukukun üstünlüğü gibi AB için önemli olan değerlerde de önemli aşamalar katedilmiştir.

Bunların yanında Şili, neo-liberal çerçevede oluşturduğu ekonomi politikası sayesinde dünyaya açılabilecek ve dünya piyasasında rekabet edebilecek bir duruma gelmiştir. Öyle ki Şili, pek çok devleti derinden etkileyen küresel ekonomik kriz karşısında istikrarlı bir ekonomisi olduğunu ve krizin etkilerine karşı koyduğunu göstermiştir.

İlişkilerin yoğun ve derin bir şekilde devam etmesi durumunda Şili, ekonomik olarak daha da güçlenecektir. Aynı zamanda AB ile yakın ilişkiler kurması ve AB değerlerini benimsemesi sayesinde demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklarının korunması gibi alanlarda da gelişmeler daha da artacağından dolayı siyasi olarak da istikrar sağlaması kaçınılmazdır.

Makaleye buradan ulaşabilirsiniz.

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir